Diabetik Retinopati

Diabetik retinopati nedir?
Diabetik retinopati retina olarak adlandırılan, görme hücrelerinin bulunduğu tabakayı besleyen küçük damarların hastalığıdır. Diabette bu damarlar yüksek şeker nedeniyle hasar görür. Bu hasar nedeniyle hem damar dışına sızıntı olur hem de retinanın beslenmesi bozulur. Tedavi edilmezse ciddi görme kayıpları olur.
Retina nedir?
Gözün arka tarafında yer alan ve görüntüyü elektrik uyarısına dönüştüren tabakadır. Elektrik uyarısı haline gelen uyarılar beyine görme siniriyle taşınır. Retina 2 bölümdür. Birincisi makula olarak isimlendirilen görme merkezi, diğeri de periferal retinadır. Makula merkezi görmeyi ve renkli görmeyi sağlar. Periferik retinaysa çevre görmeyi ve gece görmeyi sağlar.
Diabetik retinopatinin tipleri nelerdir? Nonproliferatif ve Proliferatif olmak üzere iki tipi vardır. Nonproliferatif Diabetik Retinopatide, hasar oluşmuş damarlardan kan ve sıvı sızar. Bunun sonucunda ödem olur. Retinada beslenme bozulur ve tedavi edilmezse yavaş yavaş ilerler. Eğer sıvı ve kan sızmaları periferal retinada oluyorsa hasta bu ilerlemenin farkına varmaz. Eğer görme merkezinde oluyorsa görme azalır. Bu noktada tedavinin zamanlaması çok önemlidir. Çünkü tedavi kaybolan görmeyi geri getirmez, daha fazla hasar oluşmasını engeller. Proliferatif diabetik retinopati hastalığın daha da ileri evreleridir. Doku beslenmesi çok bozulunca yeni damar oluşumları meydana gelir. Bu yeni damar oluşumları çok incedir, kendi kendine göz içine kanama yapabilir, kanama çok yoğun olursa retina tabakasında çekintilere ve dekolmana neden olabilir. Proliferatif diabetik retinopati acil tedavi gerektirir. Tedavi edilmediğinde görme kaybı kaçınılmazdır.
Kimlerde diabetik retinopati riski yüksektir?
Diabetik retinopati, diabeti bulunan herkeste olabilir. En önemli faktör diabetin süresidir. Süre ne kadar uzunsa diabete bağlı göz hastalığı riski o kadar yüksektir. Kan şekeri seviyesinin, kan yağları yüksek olması, hipertansiyon ve böbrek hastalığının bulunması diabete bağlı göz bozukluğunu daha da arttırır.
Diabetik retinopatinin bulguları nelerdir?
Diabetik retinopatisi olan hastanın aşırı, batma, çapaklanma gibi bir şikayeti olmaz. Hasta görmesinde azalma fark edebilir. Eğer görme merkezi etkilenmemiş, periferik retinada hasar varsa hastalık çok ileri evrelere gelene kadar hiçbir bulgu vermeyebilir. Tehlikeli olan da budur. Çünkü aniden kanama olabilir ve hasta görmesinin tamamını kaybedebilir.
Diabetik retinopati nasıl tanınır?
Düzenli göz muayenesi diabetik göz hastalığının önlenmesinde en önemli noktadır. Göz muayenesi göz damlalarıyla, göz bebeği genişletildikten sonra, retina tabakasının incelenmesiyle olur. Eğer diabetik retinopati saptanırsa damarlardan sızıntı olup olmadığını, beslenmesi bozulmuş dokuların bulunup bulunmadığını anlamak için göz anjiografisi çekilir.
Göz Anjiografisi nedir?
Damardan floresein isimli bir boya maddesi verilir. Daha sonra gözün retina tabakasının fotoğrafı çekilir.
Bunun için fundus kamerası adı verilen özel bir alet kullanılır. Hasta bu işlem sırasında ağrı duymaz. Anjiografi çekildikten hemen sonra hasta evine gidebilir, ifline devam edebilir.
Diabetik retinopati nasıl tedavi edilir?
Diabetik retinopatinin bugün için geçerli tedavisi laserdir. Laser tedavisi hastalığın durdurulması, daha fazla görme kaybının olmaması için yapılır. Mevcut hasarı geri döndürmek mümkün değildir. Laser tedavisi diabetin hasar oluşturduğu bölgeye göre ya görme merkezine yapılabilir veya görme merkezinin dışına yapılır. Görme merkezine yapılan laser tedavisinde aşrı olmamakla birlikte görme merkezinin dışına yapılan laserlerde bir miktar ağrı olabilir. Hastalığın derecesine göre birden fazla seans laser tedavisi uygulanabilir. Buna tedaviyi yapan doktorunuz karar verecektir.
Laser tedavisi yeterli midir?
Kan şekeri laser tedavisi sonrasında düşürülmemişse hasar oluşmaya devam eder. Bu durumda laserin et kisi hasarı geciktirme şeklindedir. Laser tedavisi sonrasında diabet düzenli hale gelirse ancak o zaman tedaviden iyi sonuç alınır.